İhracat, özellikle Türkiye gibi yükselen ekonomilerde büyümenin önemli unsurlarından biri olarak kabul edilir. Her ne kadar ihracat pek çok firmanın her zaman gündeminde var olan bir konu olsa da 2018 yılı temmuz ayında yaşanan döviz kuru dalgalanması sonrasında öncelikli hale gelmiştir. Ülkemizde pek çok firma iç talep daralması ile karşı karşıya kalmış ve özellikle inşaat sektöründeki daralma bu sektörde faaliyet gösteren pek çok firmayı alternatif pazar arayışlarına yönlendirmiştir. Bu koşullar altında gerekli açılımları yaparak ve doğru adımları atarak dünya pazarlarına açılma konusunda başarılı olan Karasu Mermer firmasının hikâyesi, yapılması gerekenler konusunda diğer firmalara örnek teşkil edebilecek niteliktedir. Bu nedenle firma sahibi Özgür Karakaş ile Karasu Mermer’in; geçmişi, bugünü ve gelecek planları üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik…

1- Kendiniz tanıtır mısınız?
1975 yılında Karasu’da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Karasu’da, lise eğitimimi Adapazarı Atatürk Lisesi’nde tamamladım. Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden 1998 yılında mezun oldum. Mezun olduktan sonra 2011 yılına kadar hızlı tüketim alanlarında faaliyet gösteren çokuluslu firmalarda yöneticilik yaptım. 2011 yılından beri Karasu Mermer firmasının ikinci kuşak yöneticisi olarak iş hayatıma devam ediyorum.
2- Sektörünüz ve firmanızın tarihçesi ilgili bilgi verir misiniz?
Mermer sektörü 1980’li yılların ilk yarısından itibaren inşaat sektöründeki büyümeye paralel olarak ülkemizde de yaygınlaşmış ve gelişmiştir. Karasu Mermer de bu dönemde, 1988 yılında kurulmuştur. Yaklaşık 20-25 yıllık bir dönemde babam tarafından yönetilen firmamızın yönetim sorumluluğunu 2011 yılında ben devraldım. Bu yıldan sonra çeşitli yatırımlarla büyüyen şirket 2018 yılı itibariyle de yurtdışı yatırımlarıyla uluslararası bir nitelik kazandı.
3- Yerel bir marka iken ihracat yapma sürecine geçişiniz ve bu kararı almanızdaki sebepler nelerdir? Bugüne varan yol hikayenizi paylaşır mısınız?
2009 yılı öncesinde sadece toptan satış faaliyetinde bulunuyorken, bu yıldan sonra mermer uygulamaları konusunda da hizmet vermeye başladık. Bu aşama firmamızın büyüme açısından ilk sıçrayışı olarak değerlendirilebilir. 2011-2017 yılları arasında inşaat sektöründeki büyüme, bizim satış hacmimize de yansıdı. Ancak Türkiye’de ekonomik istikrarın ne kadar kırılgan bir yapısının olduğunun da farkındaydık. Dolayısıyla dünya pazarlarına açılma fikrimiz henüz daha rüzgarın arkamızdan estiği dönemlere dayanıyor. Bu dönemin hemen sonrasında 2018 yılı ile başlayan ve etkilerinin hala devam ettiği inşaat sektöründeki daralma, vermiş olduğumuz kararın isabetli bir karar olduğunu bizlere gösterdi. İç pazardaki daralma uluslararasılaşma konusunda adımlarımızı hızlandırdı. İlk başlarda firma içi yapmış olduğumuz pazar araştırmalarına dayanarak belirlediğimiz Afrika ülkeleri ile yola çıktık. Ancak sonrasında SATSO kapsamında yapılan İhracat Pazar Araştırması Projesi’ne dahil olduk ve pazar seçimi konusunda sistematik bir yapı benimsedik. Bu projede görev alan akademisyenlerin güçlü desteği sayesinde ihracat operasyonlarından distribütörlük sözleşmelerine kadar birçok konuda daha sağlam adımlar ile yolumuza devam ediyoruz. Yaptığımız toplantılar sonucunda doğal taş olan mermerde, müşterilerin renk ve deseni doğrudan görme ve bu konuda ikna olma ihtiyacında olduğunu gördük. Bu nedenle, pazara giriş stratejimiz dış pazarlarda showroom açmak ve mümkünse mermeri işleyebileceğimiz makinelerin yatırımı şeklinde olmalıydı. Buna ek olarak, hedef pazardaki yerel bir ortaktan temin edebileceğimiz pazar bilgisi de bizim için çok değerliydi. Bu nedenle ilk yatırımımız Fildişi Sahili’nde bir ortak girişim şeklinde oldu. Bu yatırımımız tamamlandıktan ve sistemimiz oturduktan sonra diğer hedef pazar operasyonlarımızı hızlandırdık.


4- İş dünyasındaki hedefleriniz nelerdir?
Öncelikle Türk mermerinin sonrasında ise Karasu Mermer firmasının uluslararası tanınırlığını artırmayı ve Karasu Mermer vasıtasıyla Türk mermerini dünyanın farklı coğrafyalarında ulaşılabilir kılmayı hedeflerimiz arasında sayabiliriz. Tabi bu hedeflerimize ulaşırken çizgimizden ve duruşumuzdan taviz vermeyen, iş etiğini önemseyen bir yol benimsiyoruz.
5- Sakarya ihracatındaki hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Sakarya’da 30 yıldan fazla süredir hizmet vermekteyiz. Mermer, Türkiye’nin uluslararası kapsamda üstünlüğü olan tıpkı fındık gibi bir ürün olarak nitelendirilebilir. Bu nedenden ötürü genellikle mermercileri müşterileri bulur. Ancak firmamızın stratejisi durup beklemek yerine aksiyon almak oldu ve böylece ihracat sürecimiz aktif olarak başladı. Bu durumu ben yalnızca Karasu Mermer’in bir kazancı olarak görmüyorum. Bizim çalışanlarımıza karşı, Sakarya şehrimize karşı ve Türkiye’ye karşı sorumluluklarımız var ve ben bunun bilincindeyim. İhracatımızı hedef pazarlarımızda olabildiğince artırıp daha fazla istihdam sağlama, Türk mermerini bu piyasalarda rekabetçi kılma ve Sakarya’nın ihracat hacmine katkı sağlamayı bu hedeflerimiz arasında sayabiliriz. İhracatla ben değil biz kazanırız.


6- İş dünyasına yeni başlayacak olan girişimci adaylarına ve ihracat yapmak isteyen üyelerimize ne önerirsiniz?
İhracat uzun soluklu bir mücadele gerektiriyor. Yeni başlayanlar için birçok belirsizlik ve zorluklar içeriyor. Ancak bunlar doğru ekip ve danışmanlar ile üstesinden gelinebilecek konular… Sabırlı olmak, sistematik çalışmak ve proje odaklı düşünmek gerekiyor.
İşletmeler yurtdışı pazarlara açılma noktasında ne kadar yeterli olduklarını analiz etmeliler. Bunun için uluslararası geçerliliği olan ölçekler mevcut… Kolaylıkla hangi konularda eksiklikleri olduğu belirlenebiliyor. Yani bilinen bir yol varsa o yoldan gitmek en doğru olanıdır. Hangi konularda eksiklik varsa oralarda iyileştirmeler yapılarak ihracata hazır hale gelebiliyorsunuz. Süreç sonunda yurtdışına ürün satışı çoğu zaman iç piyasaya ürün satışından daha kolay olabiliyor.
7- SATSO’nun iş dünyasına yönelik çalışmalarını bir iş adamı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu anlamda beklentileriniz nelerdir?
Gerek ihracata başladığım dönemde gerekse bu sürecin öncesinde SATSO aracılığı ile birçok projeye dâhil oldum. Üniversiteden Pazar Elçiliğine Projesi, İhracat Pazar Araştırma Projesi, Uluslararası Ticaret Elçileri Projesi gerçekten Sakaryalı işletmelere katma değer sağlayan projeler oldu. Ayrıca yurtdışı iş heyeti görüşmelerinin firmalarımız açısından faydalı olduğu kanaatindeyim. SATSO’dan şehrimizin ihracatına katkı sağlayacak mevcut projelere devam etmelerini ve yeni projelerin ortaya koyularak bu projelerin desteklenmesini beklemekteyim çünkü gördüğüm kadarıyla piyasanın buna ihtiyacı var.