Başkan Altuğ; “Çalışan nüfusumuz her geçen gün azalıyor”

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Erdem Ercan Başkanlığında Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyelerinin katılımıyla Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

“Refah'ta yaşanan bu katliam, barışa ve adalete olan inancımızı sarsıyor”

Meclis toplantısında açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Erdem Ercan; “İsrail’in Refah'a gerçekleştirdiği alçakça bombalı saldırıyı şiddetle ve nefretle karşılıyoruz. Kınamak kelimesi yaşananların karşısında anlamsız ve yersiz kalıyor. Bu vahşi ve insanlık dışı saldırı, masum sivilleri hedef alarak büyük bir trajediye yol açmış durumda. İsrail'in bu barbarca eylemi, Refah'ta yaşanan bu katliam, barışa ve adalete olan inancımızı sarsıyor. Uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletler'in, İsrail'in bu katliamına sessiz kalmasını kabul etmiyoruz.” dedi.

Yoklama ve gündem maddelerinin oylanmasının ardından 1220 no’lu Meclis oturumuna ait tutanak görüşülerek oy birliği ile kabul edildi. Nisan ayı Kat’i Mizan ve ekleri ile Bütçe İzleme Raporu, Hesapları İnceleme Komisyon Başkanı Tuncay Cebeci’nin sunumunun ardından oylanarak meclis üyeleri tarafından tasdik edildi.

“Bu çağda katliam izliyoruz, Buna dur demek için kim neyi bekliyor”

Toplantıda Yönetim Kurulu’nun aylık faaliyetleri ile ilgili ilgili bilgi veren SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, şunları dile getirdi;

“İsrail’in Refah’taki bir çadır kampına saldırısını ve kasti bir şekilde bombaların çocukları, kadın ve sivilleri hedef almasını lanetliyorum.

Masum sivillerin yaşamını tehdit eden, evlerini ve hayatlarını yıkan bu tür eylemlerin, ne insanlıkta ne de uluslararası hukukta yeri yoktur.

Bu çağda katliam izliyoruz, elimiz kolumuz bağlı. Akıl alır, kalp kaldırır gibi değil. Buna dur demek için kim neyi bekliyor bilemiyorum.

Genel Değerlendirme

Ekonomideki olumsuz gidişat, toplumun tüm kesimlerini etkileyen ve çıkış yolu bulmayı zorlaştıran bir labirent gibi bizleri yormaya devam ediyor. Ülke olarak ekonomik sağlığımızı tüketen enflasyon da yaşanan tüm sıkıntıların temelini oluşturuyor. Nisan ayında yıllık enflasyon yüzde 69,80 düzeyinde gerçekleşti.

Diğer taraftan en büyük konu başlığımız; enerji maliyetleri ve bu maliyetlerin neden olduğu enerji fiyatları… Enerji enflasyonuna baktığımızda, bir önceki yılın aynı ayına göre %42, 83 gibi çok ciddi bir artış söz konusu. Üretimdeki en önemli girdilerden biri olan enerji fiyatlarındaki artış ekonomik anlamda hayatımıza a'dan z'ye etki ediyor. Yüksek enflasyon, ekonomiyi yavaşça kemiren bir asit gibidir; zamanla her şeyi aşındırır ve zayıflatır. Böyle baktığımızda enflasyonu kışkırtan politikaların geride bırakılması ve toplumun her kesimine sirayet eden tedbirlerin alınması orta vadede umut veriyor.  Kamuda tasarruf tedbirleri de bunlardan biri.

Tasarruf Tedbirleri

Tasarruf tedbirleri gelişmesini olumlu ve güven verici bir paket olarak değerlendirebiliriz: enflasyonun ilk günden beri yarattığı tahribat halkın ve iş dünyasının üzerindeyken bu paketle beraber kamu da sürece ortak oldu. Pakette yer alan konular zaten olması gereken ideal bir kamu yönetimini temsil ediyor. Bu pakete sadece tasarruf olarak bakılmamalı yönetim ilkelerinin güncellenmesi olarak değerlendirilmeli. Bu anlamda yapılan çalışmayı olumlu buluyoruz ancak yeterli değil. Vatandaşın müsebbibi olmadığı bir yükün altına girdiği enflasyon ortamında kamunun da aynı anlayışa ortak olması önemli bir adım. Bunun yanı sıra verimlilik artışının desteklenmesine yönelik çalışmalar, sosyal yardımların sınırlandırılması gibi konular da gündeme alınmalı. Hatta emeklilik sistemi bile sorgulanmalı.

Gelişmekte olan bir ülke olarak çok çalışmamız, üretmemiz gerekirken biz “çalışan” bulamıyoruz. Çalışan nüfusumuz her geçen gün azalıyor. Sosyal yardımların bu konuda etkili olduğunu düşünüyorum. Bunun sebepleri ve çözümleri üzerine üst düzey noktada çalışma yapılması gerekiyor.Keskin virajlardan geçtiğimiz bir dönemde üretim gücümüzün korunması ve firmalarımızın ayakta kalması kritik öneme sahip. Aynı şekilde katma değeri yüksek yatırımlar için gerekli altyapının hazırlanması, yeşil ve dijital dönüşümün hızlandırılması da iş dünyamızın öncelikli beklentileri arasında bulunuyor.

Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi CDS’inin 276 baz puan gerilediğini görüyoruz ki bu son 4 yılın en düşük seviyesidir. Kredi notlarımız da yükseliyor. Yani bir güven ortamı tesis ediliyor. Bu da bize sıkıntılı bir süreç de olsa doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bugünden yarına olmayacak ama istikrarlı bir ekonomi politikası ve enflasyonun gerilemesiyle, yatırımlar anlamında bir fırsat kapısı açılacaktır. Ülkemiz yatırım güveni veren bir noktaya doğru ilerleyecektir.

Dış Ticaret Verileri

Ticaret bakanlığı tarafından açıklanan “faaliyet illerine göre ihracat” verilerine istinaden; ilimizde geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 11.6, bu yılın Mart ayına göre ise 12.3’lük artışla 799 milyon dolarlık ihracat performansı gösterdik. Ülke ihracatının yüzde 4,1’ini karşıladık ve en büyük 7. ihracatçı şehir konumumuzu koruduk. TUİK verilerine göre ilimizde Mart ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı %134 olarak gerçekleşti. Ayrıca yılın ilk 3 ayında 471 milyon dolarlık dış ticaret fazlası ile tükettiğinden daha fazlasını üreten bir kent olarak yolumuza devam ediyoruz.

KOBÜDER

Biz SATSO olarak, katma değerli üretimiyle, nitelikli istihdamıyla, modern ulaşım ağları ve güçlü ticaret bağlantılarıyla sadece ülkemizde değil, dünyada da cazibe merkezi olmayı başarmış bir Sakarya hedefliyoruz. Ancak şehir içinde, Dörtyol sanayinde, küçük ve plansız sanayi alanlarında sıkışıp kalan KOBİ’lerimiz var. Ayrıca rekabette kendilerini öne taşıyacak imkanlardan da mahrum durumda. Şehrimizdeki üretim alanlarının azlığının yanı sıra yüksek kira bedellerinden dolayı da üyelerimiz sıkıntı yaşıyor.  Buradan yola çıkarak küçük ve orta ölçekli firmalarımız için başlattığımız KSS çalışmamız devam ediyor. İlk adımını KOBÜDER adıyla dernekleşerek attık. Bu derneğimizle bir sanayi sitesi kurma sürecindeyiz. 1 yıl önce arsanın alınmasıyla başlayan sanayi sitesi projesi, arsanın zaten sanayi imarlı olmasından dolayı hızla ilerliyor. Bunun gibi birkaç çalışmamız daha var. Ve onları da hızlıca hayata geçirerek özellikle kobilerimizin yer sorununu çözmeyi hedefliyoruz.

Beyaz Et İhracatındaki Kısıtlama

Bakanlık tarafından beyaz et ihracatının aylık en fazla 10 bin ton, yılsonuna kadar ise toplamda en fazla 80 bin ton olacak şekilde kısıtlanması kararı alındı. Ülke olarak dünya beyaz et üretiminin 3’te 1’ini karşılayan bir coğrafyada yer almaktayız. Ve sektör üretiminde dünyada 8. Sıradayız. 2024 yılının ilk üç ayında bile yaklaşık 132 bin tonluk bir ihracat başarısı gösteren sektörde fiyat artışını önlemek için ihracat sınırlamasına gidilmesi sektöre zarar verecek bir uygulamadır. Söz konusu ihracat kısıtlaması ilimiz üretim ve ihracatını da baltalayacaktır. Kısa vadede bir çözüm gibi görünse de orta ve uzun vadede sektörün yurtdışı pazardaki varlığını olumsuz etkileyecek ve hatta sektörün pazarı kaybetmesine sebep olacaktır. Çözüme üretimin önünü keserek ulaşamayız.

Yarının Köyleri Projesi

Yarının köyleri projesi uluslararası nitelikte bir çalışma. Sadece bir proje değil, aynı zamanda bir vizyonun inşası ve geleceğe dair kaygılarımızı minimize edecek bir örnek. Teknolojinin gücüyle, köylerimizi güçlendirecek, tarımın teknolojiyle gelişimine tanıklık edeceğiz. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize bir adım daha yaklaşacağız. Trendyol ve birleşmiş milletler kalkınma programı iş birliğinde yürütülen “yarının köyleri” projesi kapsamında taraklı ilçemizde, akıllı tarım uygulamalarının başlatılması, çocukların dijital dünyaya hazır bir şekilde yetiştirilmesi, Taraklı, Geyve, Pamukova ilçelerindeki kadınların ürettikleri yerel ürünlerin pazarlanması konusunda desteklerin olduğu çok yönlü bir çalışma.

Köylerde üretim potansiyelini artırmak ve kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla hayata geçirilen projenin Sakarya ayağını oda olarak biz yürüteceğiz. Bu kapsam Taraklı’da kurulacak olan dijital bir merkez için hazırlıklara başladık. Bu dijital merkez odamız mülkiyeti olan taraklı fenerli konak olacak. Önemli bir çalışma ve Sakarya Türkiye’de bunu uygulayan 3. il olacak. Kurulacak dijital merkez ile akıllı tarım uygulamaları, eğitim ve danışmanlık hizmetleri, çocuklar için kodlama ve robotik atölyeler, kültürel mirası koruma konularında uygulamalar olacak.

 

Haber Tarihi : 3/6/2024
HABER MEDYA
PAYLAŞ
Son Haberler ::